Çankırı Tuz Odası Nedir.?

Çankırı Tuz Odası Nedir.? Tuz odaları tuz madenlerinin iklim koşullarının sağlanması ile uygulanan, 19. yüzyılın ortalarında tuz madenlerinde çalışan işçilerin akciğer hastalıklarına yakalanmadıklarının keşfedilmesi ile geliştirilerek tüm dünyaya yayılmış bir rahatlama yöntemidir. Tuz terapisi solunum yollarındaki bakterilerin yok edilmesinde çok etkin olması sebebi ile yaşam kalitesini arttırıcı özelliğe sahiptir. Cildin yenilenmesi, akciğer ve solunum yollarının temizlenmesi ile astım, kronik farenjit, kronik bronşit gibi hastalıkların iyileştirilmesini desteklemektedir. Tuz terapisi seansı 20 ila 40 dakika arasında gerçekleşmektedir.
 

Tuz odaları tek ve iki oda olarak tasarlanabilmektedir. Tuz odasının tüm duvarları, zemini ve tavanı doğal tuz ile kaplanmaktadır. Bu kaplama atmosferdeki neme karşı bir koruma görevi görür ve ortamın aseptik özelliğinin korunmasında yardımcı olur.
 

Zemin, çankırı kaya tuzundan oluşmaktaydı, çepeçevre duvarlar Çankırı tuz tuğlaları ile örülmüştü ve farklı boyutlardaki tuz lambaları, ampullerinden gelen ısı, tuz mikropartiküllerini serbest bırakacak şekilde bir ışıltı oluşturmak için köşelere ve çatlaklara sıkıştırılmıştı. üzerinde oturduğunuz sandalyeler, gerçekten arkana yaslanıp rahatlamanızı sağlayacak şekilde tasarlanmış. Serin bir mağarada dinleniyormuş hissi veren tuz odasında farklı bir deneyim yaşadım ki, tereddütsüz herkese tavsiye ederim.

Çankırı Tuz Odası deneyimini yaşayan insanlar memnuniyetlerini her vesile ile dile getirirken, biz birde tuz odalarının hangi hastalıklara iyi geldiğini inceleyelim.
 

Çankırı Tuz Odaları Hangi Hastalıklar Üzerinde Etkilidir.?

Astim, bronsit,  üst solumun yolu ile ilgili rahatsizliklar, solunum yolundaki kronik rahatsizliklar, kronik bronsit ve diger solunum rahatsizliklari, sedef hastaligi ve bazi deri hastaliklari. Aslinda liste uzayip gitmektedir. Tuz odasi düzenli olarak kullandigini zaman, vücut direncinin artacagini da unutmamak gerekiyor.

Kapalı Ortamlarda Hava Neden Kirlidir.?

Modern binalardaki havanın dışarıdaki havaya oranla 4 kat daha fazla kirli olduğu düşünülmektedir. Maalesef ki pozitif iyonlarla yüklediğimiz ortamları yüklü iyonlardan arındırdık. İç mekanlardaki hava kirliliği ve pozitif iyon üretimi; kimyasallar, spreyler, elektronik cihazlar, bilgisayarlar, televizyonlar, vantilatörler, klimalar, sentetik materyaller, boyalar, kirlilik gibi nedenler ve de tüm bunların içeride devridaim yapmasına sebep olan izolasyon nedeni ile gerçekleşmektedir.
 

Evinizde ya da ofisinizde soluduğunuz hava hastalıklara ve sağlığımızın bozulmasına önemli oranda katkıda bulunmaktadır. Negatif ve pozitif iyon değişikliklerine karşı hassas olan kişiler aşırı dozda pozitif iyona maruz kaldığında ya da negatif iyonlardan yoksun kaldığında yüksek tansiyon, depresyon, anksiyete, sinirlilik, kararsızlık, halsizlik, baş ağrısı, insomnia ve panik atak gibi rahatsızlıkların ortaya çıktığı görülmüştür. Kadınlar zamanlarının çoğunu erkeklere oranla daha fazla kapalı ortamlarda harcamaktadırlar ve son on yılda kadınlarda görülen akciğer rahatsızlıkları % 80 oranında artmıştır. 10 mikrondan küçük partiküller (parçacıklar) havada asılı kalmaktadır. Pek çok deterjan ve sprey partikülleri 0.05 ile 0.5 mikron arasındadır. Bu parçacıklar havada asılı kalıp tekrar solunum sistemimizden içeri girebilmeleri için yeterli hafifliktedir.
 

Bir televizyon ya da bilgisayar ekranı dakikada 1 milyon pozitif iyon üretir. Normal havada 3 volt'luk pozitif elektrik yükü alınırken; katot ışınlı tüpten 45 cm. uzakta iken 150 volt , yani 50 kat daha fazla pozitif elektrik yükü ile yüklenilir. Maalesef, bu pozitif elektrik yükü negatif iyonları ekrana çeker ve dakikada 1 milyon santimetre küp gibi bir oranla pozitif iyonları seyirciye doğru iter. İç mekanlardaki hava ile ilgili diğer bir önemli faktör de soluk alıp verme ile ilgilidir. Her nefeste vücudumuzdan 300 milyon pozitif iyon çıkar. Negatif iyon kaynağının olmadığı ortamda yalıtım ne kadar iyi olursa; pozitif iyonlar o denli çoğalacaktır. Bu yüzden herkesin bir tuz odası edinemeyeceğini gerçeğinden yola çıkarak, en azından ofislerde ve odalarda özellikle en çok vakit geçirdiğiniz mekanlarda mutlaka negatif iyon üreten uzun tuz lamba kalitesiyle, doğal tuz lambaları edinmeleri gerektiğini söyleyebiliriz.