Alışveriş sepetiniz boş!
Neden Çankırı Tuzu Kullanmalıyım.? başlığı altında çankırı tuzunu ve bu tuza emsal olan tuzlar arasındaki önemli farklardan bahsedeceğiz. Nitekim muhteşem bir hayat kaynağı, milyonlarca yıllık oluşum süreci, binlerce yıllık kullanım tarihi, muazzam moleküler yapısı, emsallerinden kat be kat zengin mineral yapısına sahip milli tuzumuz Çankırı tuzu dünyadaki en değerli tuzlardan birisidir, Fakat reklam ve tanıtımı himalaya tuzu kadar yapılamadığı için insanlar Çankırı tuzunu fazla tanımamaktadır. Çankırı tuzu madenlerden yoğun olarak gri formda ortaya çıkar ancak elli ila yüz ton gri çankırı tuzu çıkan yerden bir damar denk gelir ve ikiyüz kg ile bir ton kadar oluşumunu tamamlamış 84 mineralli şeffaf cam kristal Çankırı kaya tuzu çıkar. işte doğal olarak hiçbir işlem görmeden gıdalarda tüketilen ve çok değerli olan tuz bu 84 mineralli şeffaf cam kristal Çankırı kaya tuzudur. Bu tuz damarı denk geldiği zaman kaya tuzu büyük bir titizlikle el ile toplanır ve ayrılır, hiçbir makine veya (barut dahil) kimyasala değmeden ayrılır ve işlem görmeden direk doğal kaya tuzu olarak tüketilir işte bu tuz tüketilmesi gereken gerçek sağlıklı tuzdur.
Çankırı'daki kaya tuzuna ilişkin araştırmalar yapan Prof. Dr. Hanım Halilova, Çankırı tuzu 'nun en sağlıklı ve en temiz tuz olduğunu belirterek, "Himalaya tuzu oldukça meşhur ama yaptığımız araştırmada Himalaya tuzunda demirin fazla olduğunu gördük" dedi. Halilova, yine yaptığı açıklamada, kaya tuzunun insan ve hayvan sağlığı için faydalı olduğunu söyledi.
Tuz mağaralarının insan sağlığı üzerindeki etkisinin ilk kez İkinci Dünya Savaşı yıllarında Almanya 'da fark edildiğini vurgulayan Halilova, "Almanya'da İkinci Dünya Savaşı yıllarında insanlar mağaraları kullanıyor. Tuz mağaralarında bir süre kalan insanların astım, bronşit gibi hastalıklarının büyük oranda düzeldiği gözleniyor. Daha sonra yapılan araştırmalarda tuzun iyi geldiği görülüyor" şeklinde konuştu.
Çankırı’da çıkartılan kaya tuzunda ağır metaller bulunmadığını belirten Hanım Halilova, bu tuzda %37 sodyum ve %60 klor bulunduğunu söyledi. Dünyaca ünlü Himalaya Tuzu ile Çankırı’da çıkartılan kaya tuzunu kıyaslayan Halilova, şunları kaydetti:
Himalaya Tuzu’nda çok fazla dioksit demir var. O nedenle pembe renkte. Her şeyin bir miktarı olmalıdır. Ne çok fazla, ne de çok az olmalıdır. Buna göre en güzel tuz Çankırı Tuzu’dur. Bunda ne ağır metaller var, ne fazla demir var, ne de fazla mangan var. Tuzun en güzel şekli Çankırı Tuzu’dur.
Tuzda bulunan sodyum klorürün üst solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geldiğine dikkati çeken Halilova, "Kaya tuzunda sodyum klorür var. Bronşite sodyum klorür iyi geliyor, bronşları açıyor. Bu tuz astım-bronşit gibi hastalıkları tam olarak bitirmiyor ama rahatlatıyor. bu hastalıklar Uzun süre görünmüyor" ifadesini kullandı. Prof. Dr. Halilova, dünyanın birçok yerinde benzer örnekler bulunduğunu dile getirerek, Nahçıvan'da, Ukrayna'da ve Polonya'da benzer tuz mağaraları olduğunu anlattı.
Hititler'den kalan Tuz Mağarası'nı ilk kez 2006'da gördüğünü aktaran Halilova, mağarayı sağlık turizmine kazandırmak için araştırmalara başladığını vurguladı. Halilova, sözlerini şöyle sürdürdü:
Mağarada bulunan kaya tuzunda arsenik ya da başka bir zararlı madde, ağır metaller var mı' diye baktık. Araştırmamız sonunda Çankırı kaya tuzunun en sağlıklı, en temiz tuz olduğunu gördük. Bu tuz, bembeyaz kristal gibi. Sodyum klorürü yüksek seviyede. Ağır metaller ve demir normal oranda, yani ne eksik ne de fazla. Bu veriler çok önemliydi. Bundan sonra da burayı sağlık turizmine kazandırmak için çalışmalar başladı.
Himalaya tuzunda demir oranının fazla olduğuna işaret eden Halilova, "Son dönemde Himalaya tuzu oldukça meşhur ama yaptığımız araştırmada Himalaya tuzunda demirin fazla olduğunu gördük. Bütün elementlerin azı da fazlası da zarar. Çankırı tuzunda demir ve elementler normal yani ne az ne de fazla. Çankırı tuzu Himalaya tuzundan daha sağlıklı" ifadesini kullandı.
1000 TL ve Üzerine
Üyelere Ek İndirim
Kontrol Et Sonra Al
0 533 042 70 18
Kredi Kartına Taksit
Bir Yorum Yaz