Kaya Tuzunun Vücudumuz Üzerindeki Etkisi

Kaya Tuzunun Vücudumuz Üzerindeki Etkisi

Kaya Tuzunun Vücudumuz Üzerindeki Etkisi; Vücudumuzdaki en basit fonksiyonların gerçekleşebilmesi için bile doğal tuza veya içerdiği elementlere iyonize bir formda ihtiyacımız vardır. Çünkü tuzdaki 84 mineral vücudumuz için elementlerin topluca bulunduğu en değerli halit mineralidir.

Şayet bir misal verecek olursak, duyularımızla algıladıklarımızı beyne iletmek sinir sistemimizin görevidir. Beyin kendisine ulaşan bilgiye göre gereken şekilde reaksiyon göstermeleri için kaslarımıza sinir hücreleri aracılığıyla gerekli bilgi ve talimatları iletir. Bu süreç şöyle oluşur:

Pozitif yüklenen potasyum iyonları, hücreyi terk ederken, hücreye giremeyen pozitif yüklü sodyum iyonları hücre zarında bir elektrik potansiyeli oluştururlar. Hücrenin dışı pozitif, içi negatif yüklü hale gelir. Bir sinir hücresi uyarıldığında zarı aniden zıt kutup haline döner ve sonuç olarak sodyum iyonlarını geçirgen hale gelir. Her sinir uyarısında, saniyenin binde biri gibi çok kısa bir sürede elektrik potansiyeli dönüşerek doksan mili volt enerji açığa çıkar ve böylelikle alınan uyarılar düşünce ve harekete dönüşür.

 Sonuç olarak tuzdaki sodyum ve potasyum iyonları olmadan bu fonksiyonların gerçekleşebilmesi mümkün değildir. Bunlar olmadan tek bir düşünce veya hareket bile oluşamaz. Bir bardak su içmek gibi basit bir hareket bile, gerekli düşünce ve hareketlerin oluşabilmesi için sinirlere uyarı olarak gelen milyonlarca talimatı gerektirir.

Başlangıçta düşünce vardır ve düşünce bir elektromanyetik frekanstan başka bir şey değildir. Tuz bu elektromanyetik frekansın oluşumundan ve beynin emirlerinin istenen hareketi yapacak olan kas ve organlara iletilmesinden sorumludur.

Kaya tuzu eski geleneklerde; hem doğum hem de ölümle ilgili törenlerde kullanılırdı. Yeni evlilerin evlerinin dört köşesi de tuzlanırdı, bunu da kötü ruhları kovmak veya uzak tutmak için diye açıklarlardı. Tabi biz kötü ruhları kovmak için evinizin dört köşesine tuz dökün demiyoruz: )

Kaya tuzunun içinde fizik bedeni de oluşturan her tür titreşim oranının mevcut olduğu çok eskilerden beri fark edilmişti. Masada tuzunuzu paylaştığınız kişiyle dost olursunuz, çünkü onunla aynı frekansta titreşirsiniz. Eskiden beri yemeklere konulan tuz, aslında düşünme yetisine sahip olabilmek için konuluyordu.

Kaya Tuzunun Bilimsel Olarak Tespit Edilmiş Faydaları

Kaya tuzunun birde dillerde dolaşan kimileri tarafından gayet iyi bilinen, kimileri içinse bilinmeyen faydaları vardır. Neredeyse her fırsatta dillendirdiğimiz  84 mineralli kaya tuzunun faydaları yine ve yeniden aşağıda madde madde zikrettikten sonra esas konumuza dönelim:

• Kulak tıkanıklığı şikâyetlerini azaltır.
• Vücuttaki birikmiş ödemleri çözer. Özelikle adet öncesi ödemleri çözer.
• Adalelere ve eklemlere güç sağlar. En önemlisi bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Banyonuza tuzlu su koyup içerisine girdiğiniz zaman evde yapılmış kaynak suyu gibidir. Eklem ve kas ağrılarını hemen giderir.
• Gaz gidericidir.
• Mide yanmasını önler.
• Gastriti önler.
• Kan basıncını düzeltir. Kan basıncını yükselten rafine tuzdur. Çünkü o solfür filörürdür. Rafine tuz mineral değildir ve o tehlikelidir.
• Vücuda giren minerallerin, hücrelerin içerisine girmesini hızlandırır.
• Vücudumuzdaki elektrolitlerin tuz dengesini sağlar.
• Nefes açıcıdır. Kaya tuzu mağaralarında astım tedavisi yapılıyor. Tuzlu su buharı ile astımlı, alerjik çocuklara, bronşite ve burunu ve nefesi açar.
• Solunum, dolaşım sistemlerini güçlendirir.
• Kemik ve bağ dokusunu güçlendirir. Ostiyogorozu önler.
• Metabolizmayı hızlandırır.
• Hazmı kolaylaştırır.
• Kan dolaşımımızı uyarır, düzenler ve vücuttaki bütün hücreler mineralle çalışır. Böbreklerimiz, kalbimiz, akciğerlerimiz tuzla çalışır.
• Vücudumuzda biriken toksit mineralleri redakte edilmiş diğer tuzların atılmasını sağlar.
• Acıkmayı önler ve tok tutar.
• Hastalandığımız zaman kaya tuzu ile yapılmış suyla eritilmiş bir gargara boğaz ağrılarını giderir.

Kaya tuzunun zikrettiğimiz bu faydalarından sonra, vücudumuza aldığımız tuzun görevlerini veya vücuttaki tuzun görevlerine yeniden yer verelim. Çünkü vücutta tuz olmasa yaşam olmaz, düşünce ve fikir olmaz.

Fikir ve Düşüncenin Kaynağı Tuz ve Sudur

Doğada var olan doğal tuzda 84 element bulunuyor, insan bedenindeki tuz da aynı doğadaki tuz gibi 84 elementten oluşmaktadır. Doğa aslında doğal olan her şeyde ihtiyaçların tamamını sağlıyor. Eğer bedenimizde tuz olmasaydı hiçbir şeyi düşünemezdik

Burada daha sağlıklı olmak için değil, daha şuurlu olmak için belirli bir suyu içmeniz veya kaya tuzu yemeniz söz konusu, çünkü şuurlu olursanız, otomatik olarak daha sağlıklı olursunuz.

Biyofiziksel olarak baktığımızda kaya tuzu tüm enformasyonu alabiliyor ve biyokimyasal olarak da tüm bedenimizi dengede tutan elektrolit dengemizi koruyor.

Son yüzyılda endüstri ve kimyanın gelişimiyle, görsel anlamda standartlar yüksek görünse de, ruhsal, duygusal ve fiziksel anlamda yaşam kalitemizde bozukluklar ortaya çıktı. Sonuç olarak, üretimde yoğun olarak kullanılan kimyasal katkı maddeleri ile “yapay” bir yaşam oluşturduk. Kendimize her zaman ne kadar canlı ve doğal gıda aldığımızı sormamız gerekir.

Eğer kimyasal miktara değil de kaliteye dikkat ederseniz, doğal ürünleri tercih ederseniz, bir süre sonra organizmanın ne kadar az gıdaya ihtiyacı olduğunu saptarsınız ve ne kadar az yerseniz o kadar sağlıklı olursunuz.

Yine bu konuyla alakalı olarak youtube üzerinden videomuzu izlemek isterseniz, Çankırı Kristal Kaya Tuzu Nedir? Faydaları Nelerdir? adlı videomuzu izleyebilirsiniz.